Nişanımız Var :)

By Haziran 20, 2014 ,

15 Haziran Pazar günü Emre ve Gülşah'ın kız isteme, söz merasimi ve de nişanı vardı :)
 Benim son yurt dışı seyahatim sonrasında hazırlanmak için 2-3 hafta gibi bir zaman kaldı. Dolayısıyla biraz telaşlı hatta panikli geçti diyebilirim, hatta öyle ki bu sürede Hüma "panik" kelimesini öğrenmiş, bunu başka bir yazıda anlatacağım. 
Öncelikle kız isteme merasimine Oskay ailesi olarak geç kaldığımız ve de herkesin bizi beklemek zorunda kaldığı doğrudur. Neyse ki biz gelmeden başlanmadı. 
Nişan tarihi belirlendikten sonra hem Emre ve Gülşah hem de ben Hüma'yı yokladık. Ben bozulacağını düşünüyordum çünkü Hüma'ya göre Gülşah Hüma'nın arkadaşı ve dayısının da kızı :)
Dayının Gülşah ile evleneceğini, Gülşah'ın gelin olacağını, gelinlik giyeceğini, dayının damat olacağını vs. Kendisinin de küçük gelinlik giyeceğini söyledik. Ayrıca nişan için de güzel bir elbise giyeceği için ve de olay hayatında en çok sevdiği kişilerden ikisi olan dayı ve Gülşah ile ilgili olunca bizimkisi heyecanla beklemeye başladı.
Giderken anne şimdi nişan mı olacak diye soruyordu. Biz de önce Gülşah'ı isteyeceğimizi sonra yüzük takacaklarını ve sonrasında nişanın başlayacağını anlattık.
İsteme anında dedesinin kucağında sessizce dinliyordu, yüzükler takılırken -fotoğrafta görünmüyor ama- yakından izliyordu. 

 İşte yüzükler takılırken.
 Maaile epeyce kalabalık olunduğundan yüzük merasimi sonrası nişanın olacağı mekana gittik, önce gençler sonra da büyükler ve misafirler geldi. Bir süre hangi gruba dahil olduğumuza karar veremedim gerçi ama biz de genç ekiple gittik :)
Mekan ATO'nun alt katında bulunan Vesperna Restaurant'ta idi. Gerçekten beklediğimden çok daha güzel bir yermiş, tavsiye ederim. Özellikle bu tip organizasyonlar için çok tatlı bir mekan. 
Bu arada Hüma da ben de hastaydık son 1-2 gün, Hüma gündüz de sadece 10-15 dk uyuyunca, akşam arıza çıkacağına emindim ama hiç düşündüğüm gibi olmadı. Hüma ilk başta itibaren çok eğlendi. Biz giderken inanılmaz şiddetli bir yağmur başladı. İçeri girdiğimizde Hüma ile bir süre yağmuru izledik. 

Hümacığım sarı elbisesi ile tam bir civciv oldu, son gün bir de sarı ayakkabı bulduk minnoşa.
Fotoğrafçı ayarlamak son gün akıllarına geldiğinden ayarlayamamışlar ve de fotoğrafçı yoktu, fotoğrafları Tolga ve Uğur çekti. Aslında o nedenle çok fazla fotoğraf yok maalesef.

Normalde böyle kalabalık ortamlarda yanımdan pek ayrılmaz Hüma. Ama bu sefer hem mekana boşken ilk gelenlerden olduğumuzdan, hem dayı ve Gülşah'ın nişanı olduğu için Hüma'nın olayı hayli sahiplenmesinden hem de belki sarı elbisesi ve ayakkabılarıyla çok mutlu ve güvenli olduğundan bütün akşam kendi başına oradan oraya gezindi, tek başına sahnede dans etti Hüma Kuşu. Hiç üzmedi, hiç bir şekilde arıza çıkarmadı.
Babayla ilk dans olarak tarihe geçti bu anlar. Ben çok hislendim bu sahne karşısında. Gerçi bir süre sonra Hüma kendisi dans etmek istediği için indi kucaktan ama olsun.. 


Pastayı Emre, Gülşah ve Hüma birlikte üflediler, eminim Hüma için büyük bir mutluluk olmuştur. O fotoğraflar net çıkmadığı için buraya koyamıyorum :( 
Pasta kesilme anında da diplerinde Hüma Kuşu. 
 Genç çifte mutluluklar diliyorum :)
Gecenin sonunda birleştirilen sandalyelerde uyuyakalan mutlu Hüma kuşu. 
Hüma'nın bu kadar keyifli ve sorunsuz olması ile ben de güzel vakit geçirdim. Arada Gülşah'a ve Emre'ye sarıldığımda duygusal anlar yaşadım, bir de Hüma ile Tolga dans ederken. 
....
Ertesi gün Hüma'yı salonda kendi kendine "Gülşah bizimm Gülşah Gülşah bizimm" diye şarkı söylerken buldum. Biz Gülşah'ı aldık yok kız aldık vs gibi şeyler pek söylemedik aslında ama anlaşılan Hüma olayın özünü iyi kavramış :))
Fakat Gülşah'ın kendisinin olduğunu düşünüyor. Hatta sorduğumuzda Gülşah'ın bundan sonra bizimle yaşamasını ve Hüma ile uyumasını söyledi...

Bunları da Okuyabilirsiniz

0 yorum

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.